Akü Nedir?


Kimyasal anlamda enerji depolayan ve gerektiğinde bu kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren cihazlara Akü denir.

Aküler yapı olarak birbirine benzerlik göstermelerinin yanı sıra bir öbek elektro kimyasal hücreden oluşmaktadırlar. Bu hücrelerin her birinde bir pozitif, bir olumsuz elektrot ve bir ayıraç mevcuttur.

Akü Deşarj edilirken iki elektrotun içerisinde bulunan değişik materyaller arasında elektro kimyasal bir değişiklik meydana gelir. Çok kolay anlamda, olumsuz elektrottaki madde oksijenle tepkimeye girerek elektronlarını özgür bırakır, yani daha olumsuz bir konuma gelir. (Anot reaksiyonu). Aynı zamanda pozitif elektrottaki madde azalır ve elektrot daha da pozitifleşir (Katot reaksiyonu) Elektronlar pozitif ve olumsuz kutupları birleştiren bir dış dönem vasıtasıyla elektrotlar arasında dolaşır. Elektronlar pozitif ve olumsuz elektrotlar arasında hareket ederken farlar, marş motoru gibi bir dış devreyi de faaliyete geçirir. Enerjiyi depolamak için değişik materyaller kullanmak mümkün ve aküler genel anlamda o akünün yapısında etken olarak kullanılan nikel/kadmiyum – nikel/demir – lityum/demir gibi materyalle tanımlanırlar. Diğer akülerse elektrotlarda bulunan öteki tıp materyallerle ve kullanılan elektrolit tipine göre adlandırılırlar. En yaygın olanları kurşun asit aküleridir.Kullanılan etken materyal, hücrelerin voltajını belirler ve hücrelerin sayısı da akünün toplam voltajını belirler. Bir kurşun asit akünün 2 V. civarında nominal voltajı vardır. Bir çok otomobil aküsü bu tip 6 hücreden oluşmaktadır. Bu yüzden 12 V. lik bir voltaja sahiptirler. Geleneksel aleni aküler elektrolit ile doldurulabilir.Bakım gerektirmeyen aküler doldurulamaz Yeniden terkip aküleri doldurma gerektirmez, zira aküde bulunan hidrojen ve oksijen gazları birleşerek suya dönüşürler.

Su seviyesi hiçbir vakit plaka seviyesinin dibine düşmemelidir.

Yaz aylarında su daha sık azalacağından kontrolleri sıklaştırmakta yarar vardır.

Akü kısa devreden korunmalı, üzerlerinde metal bir şey unutulmamalı.

Ani sıcaklık, soğuk ve ateş tehlikelidir. Patlama olabilir.

Sarsıntılardan etkilenmemeli, sabitlenme yapılmalı.

Akü gözlerindeki tapaların havalandırma delikleri aleni olmalı.

Kutup başları, oksitten korunmaları için gres ya da vazelin ile kaplanmalıdır.

Yağ ve yakıtın bulaşmamasına dikkat edilmeli.

Akü bağlanırken ilkin pozitif (+), sonra olumsuz (-) ucu takılır. Sökerken ise bu işlemin tersi yapılmalıdır.

Su ilave edilirken akü üstünde bulunan seviyelere dikkat ediniz.

Dolu (asidi ya da suyu olan) aküyü şarjsız bırakmamaya itina gösteriniz.

Şarj olurken çıkardığı gazlar insan sağlığı için tehlikelidir.

Ambalajında kullanıma hazır halde bir akü satın aldığınızda akünün uzunca bir zamandan beri yattığını düşünüp akünüzün amperinin en çok % 10’uyla şarj etmeniz yararlı olacaktır. Eğer asidi konmamış bir akü satın almışsanız, akü yeni yani sıfırsa ilk defaya mahsus yalnızca özgül ağırlığı 1.285 olan saf sülfürik asit konur. Plakaların üzerini 10-15 mm geçinceye kadar asit doldurulduktan sonra akü minimum iki saat dinlendirilir, bu süre akünüzün ömrünü arttıracaktır. Bu işlemden sonra bir kaç günde bir akü gözleri açılarak su (elektrolit) seviyesi denetim edilmeli düzen düşmüşse yalnızca saf su ilave edilmelidir. artık bundan sonra asit konmaz.

Soğuk havalarda akülere neler olduğu konusu ile ilgili birçok yanlış kanı mevcuttur. İnsanlar genel anlamda aküler düşük ısılarda, soğuk havalarda kapasitelerini kaybetmezler diye düşünürler. Ama bu genel anlamda yanlıştır, kaybederler. Hem de enerji sağlama kabiliyetleri azalır. Derece düştükçe aküdeki kimyasal tepki yavaşlar. -10C°’ den sonra her aşama sıcaklık düşüşünde kimyasal tepki süresi ikiye katlanır. Bu yağın soğuk havadaki özelliği ile kıyaslanabilir. Derece düştükçe yağ akışkanlığını gittikçe yitirir. Kimyasal terminolojide kurşun plakaların içerisinde durduğu asit , kurşun plakalara doğru kurşun sülfat olmak için içerisindeki sülfiri tetikler ve bu hareket tekrarlanır, işte belirtilen bu hareket soğuk havalarda olabildiğince yavaşlar. Soğuk havada rezistans yükseldiğinden, aküden alınan akımın voltajı düşer. Akünün gücü sıcaklık ile temas durumunda olduğu vakit azalır (aküler işlevlerini en iyi + 10C° ile +30C° arasında gösterirler) Akünün gücünde aşırı ısıdan kaynaklı gerçekleştirilen azalma, aküyü soğuk havada kullanmadan anlaşılmaz. Bunun nedeni akünün yüksek ısıda kullanıldığında ortaya çıkan aşınmadır. SORUN, kimyasal reaksiyonun yüksek derecelerde daha hızlanmasıdır. Akü daha ivedi enerji üretir, bu da elektrotlardaki aşınmanın artması demektir. Buna ayrıca gaz payı yükselir. Su buharlaşır ve aşınmayı daha da hızlandıran asit daha fazla yoğunlaşır. Isı sorunu, yalnızca aracın sıcak iklimde kullanılmasında ortaya çıkmaz. Eğer akü bir sıcaklık kaynağının yanına ya da sıcak bir parçaya konulursa akünün ömrü bariz bir halde kısalır. Bu sebepten ötürü, akü sıcak bir ortamda kullanılacağı vakit ısıdan güvenliğini sağlamak için levhalar kullanılır.Bir kurşun asit aküsü dışardan bir güç kaynağıyla şarj edildiğinde deşarj süresi oluştuğu gibi, elektrotlar zıt yöne giderler. Bunun oluşması için dış güç kaynağının aküden daha fazla enerji üretmesi gerekmektedir. Her kurşun asit ünitesi takriben 2V üretir. Bu da şarjın amacına göre 10V’ sevinç bir otomobil aküsü için her üniteye 2.2-2.4 V ya da toplam 13.2-14.4 V verilmesi anlamına gelir. Bir marş aküsü genel anlamda aracın kendi jeneratörü tarafında şarj edilir. Fakat hepimizin de bilmiş olduğu gibi akü rastgele bir nedenle boşalmış olabilir. Yani bir akünün doldurma aletine gereksinim duyduğu an gelmiştir.Aküyü şarj etmek için güvenilir bir şarj aleti gerekmektedir ve bu aygıt kesinlikle voltaj regülatorü olmalıdır. Bizim genel anlamda uyguladığımızın bilakis şarj süreci olabildiğince karmaşıktır. Bununla beraber biz yalnızca aküyü şarj ederken çıkabilecek kolay sorunlarla ilgileniyoruz. Güvenlik açısından kimse piyasada bulunan kolay destekleme şarj cihazlarını kullanmamaktadır.

Aşırı yükleme akünün belirtilen noktanın üstünde şarj edilmesi ile ortaya çıkan yaygın bir hatadır. Geleneksel akülerde aşırı yükleme hidrojen ve oksijenin birikmesine ve uçup gitmesine neden olur. Bu gazlar patlayıcı oksi-hidrojen karışımı halini alırlar. Bu yüzden bu prosedür daima iyi havalandırılmış yerlerde yapılmalıdır. Aküde gaz oluşurken, dereceyi düşüren ve yoğunluğu arttıran elektrolitten su buharlaşır. Açıkta kalan elektrotlar hasar vermeye meyillidir. Aşırı yüklemede gerçekleştirilen su kaybını tamamlamak için akülere arıtılmış su konulur. Aşırı yüklemeden gerçekleştirilen bu tesir genel anlamda gözle görülmez ve akünün ömrünün kısalması ile sonuçlanır.