Türkiye’de GDO’lu yemlerle beslenmiş hayvanların ürünleri için etiketleme zorunluluğu bulunmuyor. Bu sebeple yediğimiz peynirin, yumurtanın, etin, içtiğimiz sütün güvenilirliğinden katiyen emin değiliz.
Birçok ülkede, GDO’lu yemlerle beslenmiş hayvanların ürünlerine de GDO etiketi konması konusu ile alakalı oldukça ciddi bir kamuoyu baskısı var. Avrupa Birliği’nin GDO’larla alakalı yönetmeliklerinde, GDO ile beslenmiş hayvanlardan elde edilmiş ürünlere etiket zorunluluğu getirilmemesi, GDO lobisinin baskısıyla alınmış skandal bir karar olarak nitelendiriliyor.
Türkiye’de ürünler, yüzde 0.9 oranının üstünde direkt olarak GDO ihtiva ettiği takdirde, paketlerinde GDO’lu olduklarına dair etiket taşımak zorundalar. Ancak bu vaziyet süt, yumurta ve et gibi mamüller için geçerli değil. Çünkü GDO’lu yemle beslenmiş hayvanların ürünleri GDO’lu kabul edilmiyor. Oysa İtalya’da meydana getirilen bir araştırmada, marketten alınan her dört sütten birinde GDO DNA’sına rastlandı.
Halkı bu şekilde devamlı ikilemde bırakmak yerine gözlem aşamasındaki bu GDO’lu ürünlere ihtiyatlılık ilkesi kapsamında izin vermemek ve ülkemizde ekolojik ziraat ve hayvancılığı teşvik etmek, hayvanları ithal yemlerle beslemek yerine, meralarda serbestçe otlamasını sağlamak hem insan hem de hayvan hem de etraf sağlığı açısından en doğru karar.
Umuyoruz önümüzdeki dönemde Biyogüvenlik Kurulu bu çerçevede artık hiç bir GDO’lu ürünü ithal etmeye onay vermez.
Harekete geç!
Geleceğimizin genetiğiyle oynanmasın! Şimdi web eylemimize katıl.
Kaynak : http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/gdolu-urunleri-taniyabiliyor-muyuz-040112/
