Çoğu şahıs toplumsal paylaşım sitelerinde düşüncelerini yazarken, bunun getirebileceği neticeleri dikkate almıyor. Ancak dikkatsizce yazılan birtakım ifadeler kişinin başını derde sokabiliyor.
Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı, geçen sene Los Angeles Havaalanı’nda genç bir İrlandalının ülkeye girişine izin vermedi. Gerekçe olarak gencin Twitter’de yazdığı bir ileti gösterildi. Genç, iletisinin ABD’yi hedef aldığını düşünmüyordu. “Los Angeles’te aşırı derecede eğlenmek istediğini“ yazan İrlandalı ayrıca, “Amerika’yı yıkacağız” ve “Marilyn Monroe’yi mezarından çıkaracağız” ifadelerini kullanmıştı. Ancak Amerikan Göç Bürosu bu ifadeleri latife olarak değerlendirmedi ve genci ülkeye ayak basar basmaz 12 saat gözaltında tuttu.
Uzmanlık alanı bilişim teknolojileri hukuku olan Hamburglu avukat Klaus Lodigkeit, yalnızca latife amaçlı olsa da bu tür alaysı ifadelerin kullanılmamasını öneri ediyor: “Amerikalılar neredeyse tüm telefon konuşmalarını dinleyebiyor, internette de birçok şeyi kaydediyorlar. Özellikle emniyet kopyaları alıyorlar. Daha sonrasında isim ya da kullanıcı adıyla arama ya da eşleştirme yaptıklarında bu tür ifadelerle irtibat kurulabilecek veriler elde ederlerse, bu veriler ABD’nin güvenliği açısından çekince olarak görülüyor. Bu bakımdan oldukça dikkatli olunması gerek.”
Ancak internette bu biçim ifadeler yalnızca yolculuk edenlerin başına iş açmıyor. Siyahî Trayvon Martin’i vuran gece bekçisi George Zimmerman hakkındaki beraat kararının açıklanmasından kısa süre önce, ABD’nin Zion kentinde 15 yaşındaki bir genç Twitter’de yazdığı bir ileti sebebiyle başına dert açtı. Genç, Zimmerman özgür bırakılırsa, Zion’daki herkesi vuracağını ve ceza da almayacağını yazmıştı.
Kısa bir müddet sonrasında polis genci gözaltına aldı. Soruşturmadan sonrasında gencin çekince teşkil etmediğine düşünce getirildi. Polisten meydana getirilen açıklamada, “gencin tabanca sahibi olmadığı ya da tabanca temin edemeyeceği” ifadeleri kullanıldı.
Aylarca hapiste kaldı
18 yaşındaki ABD’li Justin Carter’in durumu ise daha kötüydü. Ailesinin anlattığına göre, genç, internette oyun oynadığı sırada öteki kullanıcılarla münakaşaya başladı. Bu kişiler daha sonrasında 18 yaşındaki Carter’in Facebook sitesine onun “çılgın, çılgın ve tamamiyle oynatmış olduğunu” yazdı. Buna öfkelenen Carter ise “Evet, tamamiyle oynattım. Gidip bir okulda evlatları vurup hâlâ atan kalplerini yiyeceğim” cümlesini yazınca polise yakayı ele verdi. İletisinin dibine gülücük işareti koyup latife yaptığını söylediyse de aylarca hapiste kaldı.
Avukat Lodigkeit, internette yazılan ifadeler konusu ile ilgili dikkatli olunması icap ettiğini belirtiyor: “İnternette meydana getirilen ve hayata kasteden somut tehditler ceza kapsamına girer. Kişi mahkûm edilebilir ve tahkîkat esnasında kaçma tehlikesi laf konusuysa gözaltında tutulur.”
ABD ya da Almanya olsun emniyet yetkililerinin kişinin hususi alanına bu kadar müdahale edip dinleme hakkı var mı? Korsanlar Partisi’nin Schleswig-Holstein eyalet meclisi sözcüsü Mario Tants, bu soruya “hayır” cevabını veriyor:
Tants, “Amerikan emniyet yetkilileri, iletişimi kaydetmedi, daha ziyade suçlunun ya da kabahat işleyebileceğinden kuşku edilen şahsın çevresinden elde edilmiş verileri polise verdi. Eğer reel bir şahıs reel bir ipucu verirse, emniyet yetkilileri de tabi bunun peşinden gitmekle yükümlüdür” diyor.